2024 Yılında Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri: Yeni Perspektifler ve Beklentiler

DijitaLook organizatörlüğünde gerçekleştirilen ve VETAV (Vefa Tanır Vakfı) ile TANDEM (Türk-Alman Dayanışma ve Entegrasyon Derneği) katkılarıyla düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği Paneli, 2024 yılında Türkiye-AB ilişkilerinin nasıl şekilleneceği konusunda önemli görüşlerin paylaşıldığı bir platform oldu.

Panelde, Nürnberg eski Ataşesi Kemal Ramoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan Uğur Güneş, Hacıbayram Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve TANDEM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan ve Savunma ve Sanayi Bakanlığı'ndan Taner Kavasoğlu gibi önemli isimler yer aldı.

VETAV adına konuşan Mine Tanır Kavasoğlu, özellikle 6 Şubat Depremi sonrasında öğrencilere verilen desteği vurguladı. VETAV'ın temel amacının, Türkiye'nin milli kültür varlığını koruyup geliştirmek ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini benimsemiş bireyler yetiştirmek olduğunu belirtti. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerde ise birliğin Türkiye'ye katkı sağlayacağına olan inancını dile getirdi.

TANDEM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, Türkiye ve Almanya arasındaki kültürel köprüyü güçlendirme hedeflerini anlattı. Alkan, Avrupa Birliği ilişkilerinin normalleşmesi için vize serbestisinin önemli bir adım olacağını belirtti.

Kemal Ramoğlu, Türkiye ve Almanya eksenindeki beklentilere değinerek, Almanya'nın Türkiye'ye desteğinin önemine işaret etti. Gümrük Birliği'nin revize edilmesi ve vize serbestisi konularının ön plana çıktığını ifade etti.

Uğur Güneş, fasıllar üzerinden Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak 2 ve 19. fasıllardan sorumlu olduklarını ve bu fasılların Avrupa Birliği ile ilişkiler açısından önem taşıdığını belirtti.

Son olarak, Savunma ve Sanayi Bakanlığı'ndan Taner Kavasoğlu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden ayrıştırılmasının temel sebepleri olarak dini ve toplumsal değerleri gösterdi ve Türkiye'nin Batı'nın iyi taraflarını ele alıp uygulamasının önemine vurgu yaptı.

Bu panel, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin geleceğine dair çeşitli görüş ve öngörülerin paylaşıldığı kritik bir etkinlik olarak kayıtlara geçti.